Bazen sadece yazmak istiyorum.
Cevap beklediğimden değil, kendime söz geçiremiyorum. Ne gök ne yer,
tam ortasından tutuyorum hayatı, başımı kaldırsam sana değmek, yere
bassam tenimi acıtmak, bunlar korkutuyor beni... Her ne varsa
sakladığım, ikisinin arasında kalsın istiyorum bu yüzden. Kırdığım
bizler uyku aralarında uzaklaşıyor da, bir el verip tutmuyorum onları.
Gerisi zaten boş geliyor, suskunluğum, susuşun, hatta gidişin bile.
Elimde kalanlarsa anılarım, senli anılarım... çok...
Gözümden kaçan umutların hemen yanında umutlarım beliriyor, anlıyorum;
en güzel karanlıkta uyunuyor. Kim bilir, yerine koymaya çalışırken
hayatında kendimi, dikenlerine takılmışım sanki, kanıyorum hala...
Biliyorum, mavin de olmasa yoluma yön veren, kaybolup giderdim içinde,
yine de sustum sana.
Çekmecelerimi karıştırıp da bulduğum o eski yıldızı anlattım sadece, kendime ama.
Sönmüş bir yıldızı
İlk nefesimi... Gözlerimi... Gözlerini
Tut elimden tek tek çıkaralım senleri oralardan, tut, özlemine giden
bütün sokaklarımı içimden çek çıkar, bütün yollar sana çıksın hadi,
tut, en katıksız düşler kuralım seninle, camın sana bakan tarafını
temizle hadi, buğusunu sil göğümün, uykularımı diz gecene, sabah
seninle güneş, öğle seninle gün, ikindi seninle loş kalsın tenimde. De
ki, “bir an gelsin fısıltıyla karışık şarkılar mırıldan bana. Öyle
kalsın zaman, içime düştüğün gibi hep.” Geçmişe ibret olsun diye
yıkıyorum karanlığımı, geldiğinde yağacağın yarınlara inat bugünden
sarılıyorum, bugünden asıyorum düşleri koynuna…
Sen de bir yıldız seç, o ben olayım
Sen şarkılar söyle, ben parlayayım
Ve...bir gece, aniden, yıldızın kaydığı zamanSen şarkına devam et, ağlama sakın arkamdan...
Cevap beklediğimden değil, kendime söz geçiremiyorum. Ne gök ne yer,
tam ortasından tutuyorum hayatı, başımı kaldırsam sana değmek, yere
bassam tenimi acıtmak, bunlar korkutuyor beni... Her ne varsa
sakladığım, ikisinin arasında kalsın istiyorum bu yüzden. Kırdığım
bizler uyku aralarında uzaklaşıyor da, bir el verip tutmuyorum onları.
Gerisi zaten boş geliyor, suskunluğum, susuşun, hatta gidişin bile.
Elimde kalanlarsa anılarım, senli anılarım... çok...
Gözümden kaçan umutların hemen yanında umutlarım beliriyor, anlıyorum;
en güzel karanlıkta uyunuyor. Kim bilir, yerine koymaya çalışırken
hayatında kendimi, dikenlerine takılmışım sanki, kanıyorum hala...
Biliyorum, mavin de olmasa yoluma yön veren, kaybolup giderdim içinde,
yine de sustum sana.
Çekmecelerimi karıştırıp da bulduğum o eski yıldızı anlattım sadece, kendime ama.
Sönmüş bir yıldızı
İlk nefesimi... Gözlerimi... Gözlerini
Tut elimden tek tek çıkaralım senleri oralardan, tut, özlemine giden
bütün sokaklarımı içimden çek çıkar, bütün yollar sana çıksın hadi,
tut, en katıksız düşler kuralım seninle, camın sana bakan tarafını
temizle hadi, buğusunu sil göğümün, uykularımı diz gecene, sabah
seninle güneş, öğle seninle gün, ikindi seninle loş kalsın tenimde. De
ki, “bir an gelsin fısıltıyla karışık şarkılar mırıldan bana. Öyle
kalsın zaman, içime düştüğün gibi hep.” Geçmişe ibret olsun diye
yıkıyorum karanlığımı, geldiğinde yağacağın yarınlara inat bugünden
sarılıyorum, bugünden asıyorum düşleri koynuna…
Sen de bir yıldız seç, o ben olayım
Sen şarkılar söyle, ben parlayayım
Ve...bir gece, aniden, yıldızın kaydığı zamanSen şarkına devam et, ağlama sakın arkamdan...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder